BWINDI ULUSAL PARKI-GORIL ZİYARETİGEZİUGANDAUGANDAULUSAL PARKLAR

BWINDI ULUSAL PARKI-GORIL ZİYARETİ

 

Gün batmadan Bwindi Milli Parkına varıyoruz. Bakiga Lodge’a yerleşiyoruz. Yağmur ormanlarına bakan bir yamaçta kurulu Lodge’un manzarasına hayran kalıyoruz.

Akşam yemeğinin ardından sabah erkenden kalkıp yapacağımız yürüyüş ile ilgili hazırlıklarımızı gözden geçirip yatıyoruz.

Virunga dağlarında yaşayan yaklaşık 900 goril’in neredeyse yarısı Bwindi yağmur ormanlarında yaşıyor. Virunga dağlarındaki gorillerin sayısı 1973 yılında 275 ‘e kadar inmişti. Dian Fossey başlatttığı fiziki ve politik mücadele ile  tüm dünyanın ilgisini bu bölgeye çekme çabaları sonucunda bu gün Virunga ormanında dağ gorillerinin sayısı yaklaşık 900 üyeye çıkmış bulunmaktadır. ( Tüm kaçak avlanmalara,iç savaşlara ve köylülere ragmen)

Toplanma yerine aracımızla geldiğimizde diğer yürüyüşçülerinde orada olduğun gördük. Rehberimiz gidip kaydımızı yaptırdı. Ziyaretçileri 8-12’şer kişilik gruplar halinde ayırıyorlar. Bunu yaparken de Rehberler yürüyüşçüleri  yaşlarına ve fiziki durumlarına göre bir araya getiriyorlar. Yaşlı veya fiziki olarak sorunu olanları Gorillere daha kısa mesafede rastlanması muhtemel bir parkura yönlendiriyorlar. Genç ve performansı yüksek olan yürüyüşçüleri daha yükseklerde yaşayan ancak uzun ve zorlu bir tırmanış gerektiren ( 4-6 saat) Goril ailelerine götürüyorlar.

Dağ gorilleri ziyareti için Ruanda da 1.500 usd ödemek gerekiyor. Uganda da ise aynı ziyaret 600 usd. Kongo ise güvenli olmadığı tercih edilmiyor. Gorillerle genellikle karşılaşılıyormuş,ancak karşılaşılmaması halinde paranızı geriye alma şansınız olmuyor.

Yürüyüş süresince baton kullanmak uygun oluyor, iniş ve çıkışlarda destek görevi görüyor. Ayrıca tozluk giymek veya paçaların çorabınızın içine sokulu olması da önemli. Bazı bölgelerden geçerken ( rehber uyarıyor) bazı karınca türleri paçanızdan içeriye girip  bacaklarınızı ısırabiliyor. Alınması gereken diğer bir tedbir ise bahçe eldiveni, dik yamaçları çıkarken ayağınız kaydığında veya tutunma ihtiyacınız olduğunda elinizi attığınız bitki,dikenli veya ısırgan otu olabiliyor.

Gruplar rehberlerden brifing almak üzere ayrı ayrı toplanıyorlar. Yürüyüş ile ilgili bilgilendirme yapılıyor,nelere dikkat edilmesi gerektiği,yasaklar,riskler anlatılıyor. Her grupta 4 adet silahlı koruyucu var, bunlardan 2 si aynı zamanda iz sürme görevi yapıyorlar. Ayrıca orman içerisinde Gorilleri sürekli takip eden ve onlarla sosyalleşen bakıcı grupları var,iz sürücüler onlarla da telsiz aracılığıyla haberleşerek yol alıyorlar.

Ayrıca yürümekte zorlanacağını düşünen veya malzeme ve ekipmanını taşıtmak isteyen ziyaretçiler için “taşıyıcı” tutma imkanı da var. Onlar hem eşyalarınızı taşıyor,hem de çok dik yerlerde önden gidip,sizi yukarıya çekiyor,bunun da çok yararı oluyor. Bu hizmet için de taşıyıcıya “5 usd karşılığı Uganda şilini ödeniyor.

Kısa bir süre normal orman patikalarından yol alıyoruz. Yolda  kuş gözlemciliği yapılan turu  almış  bir çifte rastlıyoruz,onlar başka bir yöne doğru ilerliyorlar.

1,5-2 saatlik bir yürüyüşün sonunda telsizden ilk Goril ailesinin nerede olduğu bilgisi geliyor ve grup birden hareketleniyor. Korucular büyük,keskin palalarını ( bunlara maçeta deniyor) bellerinden çıkartıp,dik yamaçlara doğru hamle yapıyorlar. Ancak ortada yol yok,çok yüksek otlar,dikenler ve dev ısırgan otları kaplı bir doğa var. Korucular maçetalarıyla bir yürüme yolu açıyorlar. Zemin gevşek olduğundan güç alıp tırmanması zor oluyor. Bu tür durumlarda taşıyıcılar devreye giriyor ve sizi yukarıya doğru çekiyorlar.

Etrafımızdan bir sürü ses,hışırtı geliyor,dallar kırılıyor,ağaçlar sallanıyor,ancak henüz bir şey göremiyoruz. Maçetalar hızla inip,kalkmaya devam ediyor,bir saga,bir sola yöneliyoruz. Sonunda rehber işaret ediyor,duruyoruz. Dalların arasında iki tane,ağacın tepesinde de bir tane genç gorili işaret ediyor.Bunlar ilk rastladığımız aile. Biz onları seyredip,uygun bir pozisyon ararken,tekrar hareketleniyorlar,biz de peşlerinden tekrar yürümeye başlıyoruz. Küçük bir açıklıkta bir “gümüş sırt” ( silver back), az ilerisinde de dişisi oturmuş taze otları yiyorlardı.

 

 

Ailenin erkeği ve en güçlüsüne Alfa erkeği diyorlar. Yaşlandıkça sırt tüylerinin  bir kısmı gri renge büründüğünden “gümüş sırt “ deniliyor. Bütün aileyi o yönetiyor. Ta ki başka bir gümüş sırt onu yenip,iktidarı ele geçirinceye kadar hükümdarlığını sürdürüyorlar.

Bizim ikinci olarak karşılaştığımız grubun adı “ MİSHAYA GRUP” du.

 

 

 

Gümüş sırt, bizleri önce bir süzüyor,kimiz,neyiz anlamaya çalışıyor, dişi ise pek oralı olmuyor. Sonra ikisi birden biz orada yokmuşuz gibi sarmaşıkların,dikenlerin,ağaçların uç kısımlarını sakin,sakin yemeye devam ediyorlar.

Bu ziyaretlerde Gorillerle sadece 1 saat  bir arada bulunma hakkı var, o süre içerisinde 6 mt den fazla yaklaşılması yasak. Yiyecek verilmesi,sırt çantası ile ziyarette bulunmak yasak. Fotoğraf makinası ve/veya kamera dışında, taşıdığınız sırt çantasını,batonlarınızı ve diğer ekipmanlarınızı taşıyıcılara bırakmanız gerekiyor. Ayrıca tuvalet ihtiyacınız ortaya çıktığında mutlaka rehberi haberdar etmeniz gerekiyor. Dışkı yoluyla insanlarda bulaşması muhtemel hastalıklara karşı üstlerine toprak atıyorlar.

 

 

Dünya üzerinde çok az bulunan bu hayvanlarla neredeyse dokunacak kadar yakın olmak çok etkiliyor. Hiç durmadan,her hallerini fotoğraflamak istiyorum. Anneyi fotoğraflarken günün sürprizi oluyor,yukarıdaki dallardan minicik bir yavru daldan dala atlayarak geliyor. Şımarıklığı her halinden belli,komik bir çocuk sanki. Tam önüme geldiğinde ağacın dalından başaşağı sallanıyor,yüzünde muzırca bir tebessüm,biraz bakışıyoruz. Ben ard arda fotoğrafını çekiyorum. Sıkılıyor ters durmaktan annesinin tepesine çıkıyor. Biraz emziriyor,biraz cilveleşiyor, oynuyor.

 

 

 

Diğer ziyaretciler farkına varıp,o tarafa doğru hareketlenince anne yavrusunu sırtına bindirip,başka bir bölgeye doğru yola çıkıyor. Rehber bizleri uyarıyor,toparlanıp dönüşe geçiyoruz. Herkezin yüzünde bir tebessüm, herkes yaşadıklarından mutlu bir şekilde toplanma yerine varıyoruz.

Bu yürüyüşün anısına tüm katılımcılara birer sertifika veriyorlar. Hatıramızı alıp,Ruhija köyüne doğru yola çıkıyoruz.

Uganda nın resmi tarihini öğrenmek için tıklayınız.

Mgahinga Ulusal Gezi parkı gezimiz için tıklayınız.

Mgahing-Bwindi Ulusal Park Yolu gezimiz için tıklayınız.

Bwindi Ulusal Parkı Goril ziyareti için tıklayınız.

Pigme Köyü ve İlk Okulu, Yerel Doktor ve Yetimhane ziyareti için tıklayınız.

Queen Elizabeth Ulusal Parkı ve Kazinga ziyaretimiz için tıklayınız.

Kibala Forest Ulusal Parkı ve Chimpanzee Trekking gezimiz için tıklayınız.

Kampala Entebbe ve İdi Amin yazımız için tıklayınız.

Dian Fossey yazımız için tıklayınız.

 

 

 

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu