DIAN FOSSEYGEZİTARİHİ KİŞİLERÜLKE

DIAN FOSSEY

Dian Fossey ve Sisteki Goriller

Not-Bu yazı www.renebey.com adresinden alınmıştır. Yazarından izin alınarak bilgilendirme amacıyla bloğa eklenmiştir.Yaptıkları bu güzel çalışmayı paylaşmama izin verdikleri için teşekkür ederim.

Yazar: RENEBEY -19 OCAK 2016

İnsanlığın keşifler, icatlar, savaşlar ve kıyımlarla dolu dünyasında yine bir başka isimden bahsetmek istiyorum. O ki idealizmin sembolü ve insanın kendisinden başka türlere yaşama şansı vermeyen dünyasında bütün ömrünü gorillere adamış bir bilim ve mücadele insanı. Dian Fossey.

Dian Fossey 1932 senesinde San Francisco California’da doğdu. Anne ve babası o henüz 6 yaşındayken ayrılırlar. Annesi Kathryn ayrılıktan bir sene sonra iş adamı Richard Price ile evlenir. Boşanmadan sonra annesinde kalan Dian ile iletişimini koparmamak için babası George E. Fossey çok mücadele eder ancak annesi buna izin vermez ve öz babasıyla tüm iletişimi zamanla kaybolur. Üvey babası ve annesiyle yaşamaya devam eden Fossey’in üvey babası onu asla öz kızı gibi benimsemez ve 6 yaşındaki bir çocuğun çekirdek ailesinin dağılmasıyla yaşadığı baba boşluğunu hiç bir zaman doldurmaz. Doldurmakla kalmadığı gibi aynı masada yemek yemesine bile müsade etmez. Dian’in küçük yaşlarda maruz kaldığı bu travma ve duygusal boşluk onu hayvanlara yöneltir. Evinde beslemeye başladığı ilk hayvan bir akvaryum balığı olan Dian aynı sene okulda başladığı binicilik eğitimlerini başarıyla tamamlar.

İlerleyen yıllarda üvey babasının yönlendirmesiyle Marin Koleji’nde işletme eğitimi alan Dian yazları da çiftlikte çalışarak hayvanlarla bağını hiç koparmaz. 19 yaşına geldiğinde iş adamı üvey babasının ısrarlarını dinlemeyerek Kaliforniya Üniversitesi’de Biyoloji alanından ders almaya başlar. Üvey babası onun işletme alanında eğitim almasını isterken Dian profesyonel olarak hayatını hayvanlarla çalışarak sürdürmek istemektedir. Bunun sonucu olarak ailesi bir daha Dian’e maddi destek vermez. Para kazanmak için California’da o dönem ünlü White Front adındaki alışveriş merkezinde tezgahtar olarak çalışır. Bir yandan tezgahtar olarak çalışırken bir yandan okulun laboratuvar işlerine koşan Dian aynı zamanda bir fabrika da yarı zamanlı makine işçisi olarak çalışır.

Fossey örnek bir öğrenci olmasına rağmen fizik ve kimya gibi temel bilimlerde zorluklar yaşıyordu. Bu nedenle eğitim programının ikinci senesinde başarısız olarak  San Jose Koleji’ne transfer olur. Burada Theta adındaki organizasyona üye olur. Theta uzun adıyla Kappa Alpha Theta eğitim alanında kadınlara destek veren bir toplum hizmeti kuruluşudur. San Jose’den Ergoterapi üzerine çalışmalarıyla lisans diplomasını alarak mezun olur. Ergoterapi ülkemizde malesef bilinmeyen bir tıp dalı. Fizyoterapi’nin kardeş kolu olan Ergoterapi alanında diploma veren bir kurum henüz hala ülkemizde yok. Ergoterapi kısaca, fiziksel yeterliliğini kazalar vb. nedenlerle kaybetmiş bireylerin sosyal yaşamını, mesleki hayatını, ev yaşamını ev konforunu destekleyen, onları yönlendiren, planlayan rehabilite eden bir alan. Fossey mezuniyetin ardından California’da çeşitli hastanelerde staj yapar genellikle tüberküloz hastalarıyla çalışır.

1955 yılında binicilik ödülü aldığı Kentucky de bir çocuk hastanesinde çalışmaya başlar. Utangaç ve özel kişiliğiyle burada çok sevilen Dian kısa zamanda hasta ve çalışanlarla çok güzel bağlar kurar.  Yakın çalışma arkadaşı Mary White ve doktor eşi Henry’nin aile çiftliğinde çalıştığı günler sayesinde hayatının büyük bölümünde bulamadığı yakınlığı ve aile özlemini tecrübe etme fırsatı bulur. Boş zamanlarını da fırsat buldukça çiftlikteki atlarla geçirir.

Henry’nin Afrika turnesi davetini mali durumu el vermediği için geri çevirmek zorunda kalır. Ancak 1963 senesinde bir yıllık maaşına karşılık gelen 8000 $ ı kredi olarak çeker ve altı haftalık Afrika turuna çıkar. Nairobi Kenya’ya vardığında burada Treetops Otel’in sahibi aktör William Holden ile tanışır. (William Holden Amerikan film Enstitüsü 100 years 100 stars listesinde 25. sıradadır ve  “Stalag 17” filmi ile En iyi Erkek Oyuncu Akademi Ödülünü almıştır. Eskiler onu siyah beyaz filmlerden hatırlar,  kendisi oyunculuk dışında özel hayatında nesli tükenen hayvan türleri üzerine aktif olarak çalışmalar yapmış bir insanmış ve William Holden Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın kurulmasına da ilham kaynağı olmuş)

Dian bu tanışmanın ardından safari rehberi John Alexander ile heyecan dolu bir Afrika turuna başlar. Takip eden yedi hafta boyunca, Tanzanya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Rhodesia’ya giderler. Tsavo’da ki Afrika’nın en büyük milli parkına oradan da kalabalık flamingo sürülerini kendine çeken Manyara tuz gölüne seyahat ederler. Bazı maymun türlerinin 3 milyon yıldır yaşadığı iddia edilen Ngorongoro Kriterini gezerler. Son olarak Tanzanya’da ki Oldivai Gorge arkeoloji sitesini ve Mikeno Volkanik Dağı’nı ziyaret ederler.  1959 yılında zoolojist Shcaller, Oldivai George arkeoloji sitesinde dağ gorilleri ile ilgili bir öncü çalışma gerçekleştirmiştir. Fossey burada büyük insansı maymun fosilleri üzerine çalışmalar yapan Antropolog Mary Leakey ile tanışır.  Leakey ona asistanı Jane Goodall’ın çalışmalarından bahseder ve dağ gorilleri için uzun vadeli araştırmaların önemi hakkında konuşur. Bu ziyaret sırasında Fossey’in ayak bileği kırılır. 16 Ekim’de Fossey, Walter Baumgartel’in seyahat edenlerin konakladığı Uganda’da ki küçük otelinde kalır.  Baumgartel Goril Koruma Programının savunucusuydu ve bölgeye bakınca ilk izlenimi bu programın turizm alanında getireceği faydalardı. Fossey’i Kenya yaban hayat fotoğrafçıları Joan ve Alan Root ile tanıştırdı. İkili, Fossey ve rehberine gorillerin bölgesine yakın olan kendi kamp bölgelerinin yanında konaklamaları için izin verdi. İlerleyen bir kaç gün içerisinde Fossey yabani dağ gorilleriyle ilk karşılaşma tecrübesini yaşadı. Rhodesi’da ki arkadaşlarıyla da bir süre kaldıktan sonra Fossey çektiği krediyi ödemek için Louisville’de ki evine geri döndü. Ardından The Courier-journal gazetesinde Afrika ziyaretinin detaylarını içeren üç makalesi yayınlandı.

Leakey’in ülke çapında bir konferans turuna çıktığını ve Louisville’e de uğrayacağını haber alan Fossey, Gazeteye yazdığı Afrika gezisi yazılarını, dağ gorillerine olan ilgisini hatırladığı Leakey ile paylaşmak istedi.  Safari macerasından üç sene geçtikten sonra Mary Leakey, Dian Fossey’e, Jane Goodall’ın Tanzanya şempanzeleriyle yaptığı gibi dağ gorilleri ile ilgili uzun vadeli bir araştırmayı üstlenmeyi önerdi. Dian Fossey teklifi kabul etti. Leakey uzun vadeli dağ gorili araştırması için fonu ayarladı ve Fossey işinden ayrılarak Afrika’ya taşındı.

Vize almak ve fonu onaylatmak için sekiz ay boyunca svahili diline çalıştı ve primatoloji sınıfınca denetlendi(veya eğitim aldı). Fossey Aralık 1966’da Nairobi’ye geldi. Burada Leakey ve Joan Root’un yardımıyla gerekli izinleri ayarladı ve eski bir Land Rover Jeep temin ettiler. Jeep’e “Lilly” adını verdi. Kongo yolunda Fossey, Gombe Stream Milli Parkı’na uğrayarak Jane Goodall ile buluştu. Burada Goodall’ın şempanzelerle ilgili araştırmalarını ve methodlarını gözlemleme imkanı buldu. Virunga Dağı’nda, çalışma izni alması için fotoğrafçı Alan Root ona eşlik etti.

Fossey ilk saha çalışmasını 1967 başlarında Kongo Kabara’da yaptı. Aynı çayırda yedi yıl önce Schaller’de çalışma yapmıştı. Alan Root Dian’e gorillerin izlerini takip etmenin temellerini öğretti. Daha sonra Root’un izcisi Sanwekwe Fossey’in kampında kalarak ona yardımcı oldu. Kamp gorillerin yaşam alanına yakın olmak zorundaydı. Dağdaydılar ve yerleşim bölgelerine uzaktılar. İnce alüminyum çadırlarda yaşıyorlardı, eksikleri tamamlamak ve erzak için Fossey ayda bir kere “Lilly” ile dağdan aşağıya iki saatlik yolculukla Kikumba köyüne iniyordu.

Fossey çalışma alanında üç ayrı goril grubu belirledi. Fakat onlara yakınlaşamadı. Ama eninde sonunda, onların mimik ve hareketlerini taklit ederek, çıkardıkları sesleri taklit ederek, uyumlu ve itaatkar tavırlarla yaklaşarak, onlarla birlikte yerel kereviz bitkisi yiyerek güvenlerini kazanmayı başardı. Daha sonra, bu başarasının altında yatanın otistik çocuklarla çalışırken kazandığı deneyimler olduğunu belirtmiştir. George Schaller gibi Fossey’de Gorilleri tanımlamak için burun farklılıklarını kullanıyordu. Başlarda tuvale çizerek daha sonraları kamera ile onları kaydetti.

 

Fossey’in geldiği zamanlarda Kongo çalkantılıydı. 1960 yılına kadar Belçika Kongosu olarak bilinen ve Belçika’nın sömürgesi olan Kongo’da o yıllarda patlak veren bağımsızlık savaşı ve kendi içerisindeki ayrılıkçı gruplarla olan çatışmalar hat safhadaydı. Bu karışık ortamda Ulusal Ordu’nun baş komutanı Kor General Joseph Mobutu kendisini devlet başkanı ilan ederek darbe ile yönetime el koymuştu. Bu gelişmelerle birlikte beş sene sürecek olan ve tarihte Kongo Krizi olarak anılan ve Kongo’nun bağımsız olmasıyla ancak yozlaşmış diktatöryadan kurtulamamasıyla sonuçlanan çalkantılı dönem de başladı. Askerler 9 Temmuz 1967’de Fossey’in kampına geldiler ve çalışanlarla birlikte Fossey’i Rumangabo’ya götürdüler. Fossey iki hafta sonunda rüşvet yoluyla Kisoro’da daha önce de kaldığı Walter Baumgartel’in oteline kaçmayı başardı. Burada kendisine eşlik eden Uganda ordusu tarafından tutuklanan Fossey’i Ugandalı yetkililer Kongoya dönmemesi konusunda uyardılar. Nairobi’de Leakey ile yapılan buluşmanın ardından ABD Büyükelçiliği’nin de tavsiyesine uyarak Ruanda topraklarında kalıp Virugas da çalışmayı kabul etti. Burada aslen belçikalı olan ancak bölgeyi bilen Alyette DeMunck ile tanışan Fossey onun uygun bir kamp alanı bulma önerisini kabul etti.

24 Eylül 1967’de Fossey Karisoke Araştırma Merkezini kurdu. Buradaki çalışma alanı 3000 metre yükseklikteki Visoke Dağı’nda 25 km2 lik bir bölgeydi. Yerli halk Fossey’e “dağda yalnız yaşayan kadın” anlamına gelen Nyirmachabelli diyordu. Kongo’da ki goriller Schaller’in geçmişteki çalışmalarından insana kısmen alışmış olsa da Karisoke’de ki goriller insan olarak sadece kaçak avcıları biliyordu. Fossey’in bu durumu aşması ve onları yakın mesafeden inceleyebilmesi uzun zaman aldı. Oldukça çamurlu olan, hareket kabiliyetinin kısıtlı olduğu bu bölgede yürüyebilmek için bile uzun ve keskin otları pala ile yararak yol açmak gerekiyordu. Bunların üstüne, sert geçen mevsimler, soğuk ve karanlık eklenince Fossey’in yanına gelen araştırma öğrencileri kısa sürede burayı terkediyordu.

 

 

Dağ Gorili avı nesli hızla tükenmekte olan bu canlıları korumak amacıyla 1920’lerden beri Rwanda ve Virunga Dağları çevresinde yasaklanmıştı. Bu bölgeler milli park ilan edilmişti. Ancak uygulama bundan çok farklıydı. Yasa nadiren uygulanmaktaydı ve kaçak avcılar bölgede yoğun olarak faaliyet halindeydi.  Bunun en büyük nedeni de kaçak avcılar’ın düşük maaşlı milli park çalışanlarına verdiği rüşvetlerdi. Fossey gördüğü üç ayrı vaka da bebek gorillerin park yetkilileri tarafından toplandığına şahit olduğunu yazdı. Goriller yavrularını korumak için ölümüne mücadele ediyordu ve kaçırmların her birinde en az on goril öldürülüyordu. Aldığı fon aracılığıyla Fossey Karisoke’de ki çalışma alanındaki gorillere kurulan tuzakları temizlemeleri için devriye kiraladı. 1979 yılında dört Afrikalı çalışandan oluşan bu devriyeler Karisoke kamp alanı çevresinde tam 987 avcı tuzağı tespit ederek imha etti. 24 kişiden oluşan Rwanda Milli Parkı Korucu ekibi ise bu süre zarfında bir tek tuzak dahi imha etmediler. Fossey’in devriyesinin aktif olmadığı milli parkın doğu kısmında bu sürede neredeyse tüm filler fil dişi için katledilirken bir düzineden fazla goril öldürüldü.

Fossey bir kaç kaçak avcının tutuklanmasına ve uzun süreli hapis cezaları almasına yardım etti. 1978 yılında Fossey yakalanan iki genç gorilin ihraç edilmesine engel olmaya çalıştı.

1978 yılında Fossey Ruanda’dan Almanya Köln’de bulunan bir hayvanat bahçesine gönderilecek Coco ve Pucker isimli iki genç gorilin ihraç edilmesini önlemeye çalıştı. Bu iki gorilin yakalanması sırasında Ruanda Milli Parkı yetkililerinin de bilgisiyle 20 yetişkin goril öldürülmüştü. Bu iki goril yakalanma sırasında ve esaret altında kaldıkları sürede aldıkları yaraların tedavisi için Virunga Dağı Park görevlileri tarafından daha sonra Fossey’e teslim edildi. Fossey’in çabalarıyla goriller tekrar sağlığına kavuştu. Ancak Fossey’in tüm itirazlarına rağmen iki genç goril Almanya Köln’e sevk edildi. İki goril, esaret altında 9 yıl yaşadıktan sonra aynı ay içinde öldüler. Fossey hayvanların eğlence için hapishane misali hayvanat bahçelerinde tutulmasını ahlak ve etik dışı buluyordu.

Fossey’in incelediği grupların parçası olmayan diğer goriller kaçav avcılarla karşılaştıkları her olayda yarı yarıya avlanıyordu. Fossey’in en sevdiği goril olan Digit, 1978 yılında kaçak avcılar tarafından öldürülünceye kadar çalıştığı goril grupları kiraladığı devriyeler sayesinde kaçak avcılardan çok etkilenmemişti. Gümüş sırtlı Digit’in grubu ismini Fossey’in amcası Bert’den almıştı. Digit, oğlu Kweli’yi kaçak avcılardan kurtarmaya çalışırken kalbine gelen bir kurşunla ölmüştü. Kweli’nin annesi Macho da bu saldırıda öldürüldü ancak avcılar Kweli’yi yakalayamadılar.  Kweli bu saldırıda kaçak avcıların mermileriyle aldığı yaralar nedeniyle kagren oldu yavaş yavaş ve acı içerisinde öldü.

Fossey’in mektuplarına göre, Ruanda Milli Parkı, Dünya Doğayı Koruma Vakfı, Afrika Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Fauna Koruma Derneği, Dağ Gorili Projesi ve bazı stajyer öğrenciler turizm bahanesiyle Karisoke Araştırma Merkezinin kontorolünü Fossey’i kararsız ruh haliyle tasvir ederek almak istediler. Fossey son iki yılda kaçak avcılara rağmen hiç goril kaybetmemişti. Ancak Sabyinyo Dağı’na da devriye gerekiyordu. Orada bulunan Dağ Gorili Projesi turistler aracılığıyla iletilen kaçak avcı faaliyetlerini ve goril ölümlerini ört bas etmeye çalışıyordu. Bununla birlikte, bahsedilen bu örgütlerin hepsi kamu bağışlarının çoğunu gorilleri koruma propagandasıyla alıyorlardı. Kamu, ödemelerin Fossey’e gittiğine inanıyordu. Fossey bu fonları kaçak avcılarla ve afrika vahşi hayvan yemeği denilen (Bushmeat) ve turizm amaçlı ihraç edilen yaban hayvanı eti devriyelerine karşı hayvanları korumak için kullanıyordu. Fossey’in adına para toplayan benzer kurumların ise amacı sadece turizm di. Fossey onlara “Uçak biletlerini ödetmek için kendilerine doğa korumacısı diyorlar, hayatları boyunca kaçak avcıların peşinden gitmeyecekler” diyordu. Fossey bu durumu iki ayrı felsefe olarak tanımlar. Kendi çabalarına ve organizasyonuna “etkin koruma” derken Uluslararası Koruma Grupları için “Teorik Koruma” felfesesi der.

Fossey yaban hayatı turizmine şiddetle karşıydı. Çünkü grip gibi insanlardan diğer hayvanlara geçebilecek hastalıklara karşı goriller tamamen savunmasızdı.  burada bir not eklemek istiyorum. Kraliçenin soytarısı Kolomb Amerika’yı keşfettiğinde orada yaşayan amerikan yerlileri veya genel tabirle kızılderililer de bazı hastalıklara karşı bağışık değildiler çünkü hayatları boyunca bu hastalıkları tanımamışlardı. Kolomb ve avanesi onlarla iletişim kurduğu ilk günlerden sonra bir çoğu kızamık su çiçeği gibi hastalıklara yakalanmış hatta ölenler olmuştu. Günümüzde bilinen bir çok hastalık modern dünya ile tanıdığımız el değmemiş doğada karşılaşmayacağımız hastalıklardı. Fossey turistler aracılığıyla yayılan bu tip hastalıklardan ölen bir kaç gorili rapor eder. O, yaban hayatı turizmini, doğal hayata müdahale eden bir davranış biçimi olarak ele aldı.  Uluslararsı Koruma Örgütleri tarafından örgütlenen ve hazırlanan turizm programlarının hem doğanın el değmemiş ortamına hem de goril araştırmalarına büyük zarar verdiğini belirtti. Ancak bugün Dian Fossey Uluslararsı Goril Fonu (diğer adıyla Digit Fonu) turizmi teşvik ediyor ve bunu, kendilerini gorillerin yaşam alanlarını ve istikrarlarını korumaya adamış yerel bir topluluk oluşturmanın gorillere yardımı olacağını iddia ederek yapıyorlar.

Fossey bir Avrupa Birliği Projesi olan ve pestisit kirliliğini azaltmayı amaç edinen park içerisinde Pireotu çiftliklerinin kurulmasında da öncülük etmişti. Pestisit e en basit örnek tarım ilaçlarını verebiliriz. Pestisit zararlı organizma ve hayvanlarla mücadele amacıyla kullanılan kimyasal madde, virüs veya organizmalardır. Bu maddelerin doğaya ve insanlara büyük zararları vardır. Pireotu ise bir çok ev ve ambar zararlısına karşı doğal bir korumadır.  Günümüzde tarım da kullanılan kimyasal ilaçlar hedef zararlıların zaman içerisinde bu maddelere bağışıklık kazanmasına neden olmaktadır. Bu da ilaçlara direnci artan zararlılara karşı daha etkili ve güçlü maddeler üretmek gibi bir sığ döngüye insanları sokmuştur.  Yediğimiz etin et olmaması sebzenin meyvenin meyve olmaması ve eski tarımcılığa duyulan özlemin asıl nedeni budur.

31 Aralık 1977’de Fossey’in favori gorili olan Digit kaçak avcılar tarafından öldürüldü. Digit, altı kaçak avcı ve köpeklerinden oluşan kalabalığa karşı grubunu ölesiye savundu. Aldığı mızrak yaralarına rağmen kaçak avcıların köpeklerinden bir tanesini öldürdü. Bu sayede goril grubunun diğer üyeleri kaçmayı başardı. Avcılar Digit’in başını ve ellerini kestiler, 20$ dolara takı ve kül tablası yapılması  için sattılar.  Digit’in parçalanmış bedenini daha sonra araştırma görevlisi Ian Redmond buldu. Fossey’in grubu katillerden birisini yakaladı. Yakalanan kaçak avcı gruptaki diğer katillerin isimlerini verdi.  Üç tanesi daha sonra yakalandı ve hapse atıldı.

       

Dian Fossey akabinde kaçak avcılara karşı devriyeler kurup faaliyetlerine engel olmak için Digit Fonu’nu oluşturdu (Şimdi ABD’de Dian Fosey Uluslarası Goril Fonu olarak devam ediyor). Buna ek olarak Digit’in ölümü ışığında Uluslararsı Goril Fonu’nun oluşturduğu bir konsorsiyumla kaçak avcılığa dikkat çekildi. Fossey ilk zamanlar bu uluslararası çabalara rağmen kendisini verimsiz hissetti. Yönettiği fon Ruanda Parkı yetkililerinin daha iyi ekipmanlara kavuşmasını sağlamıştı. Ve bu park yetkililerinin bir kısmının kaçak avcılarla birlikte olduğu iddia ediliyordu.

Üzerinde çok çalıştığı bazı gorillerin ölümü Dian’i bilimsel yayın ve araştırmalardan çok,  kaçak avcılık sorununa yoğunlaşmasına dikkatini  bu yöne vermesine neden oldu.  Gorillerin korunmasına yoğunlaştı ve daha doğrudan taktikler uygulamaya başladı. O ve personeli kaçak avcıların tuzaklarını kurduktan hemen sonra kesiyor, kaldırıyordu. Yakalanan kaçak avcıları korkutup aşağılıyorlar,  sığır vb. büyükbaş hayvanlarını fidye olarak alıyorlardı. Avcıların kamplarını yok ediyorlar hatta evlerindeki hasırları bile yakıyorlardı.  Fossey yasaları uygulamaları, kanunları uygulamarı ve bu kıyıma karşı ona yardımcı olmaları için yerel yetkililere açıkça meydan okumuştu.

Dian Fossey 27 Aralık 1985’de  sabahın erken saatlerinde, Ruanda’da Virunga Dağları’nda ki kampta konakladığı kabinin yatak odasında ölü olarak bulundu. Uyuduğu yatağın biraz ötesinde yüzü yukarı bakar şekildeydi.  yaklaşık 2 metre ötesinde saldırganlar tarafından kesildiği düşünülen kabin duvarında açılmış bir yarık vardı. Wayne Richard McGuire, Fossey’in Karisoke’de ki son asistanı  eve gelen hizmetli tarafından olay yerine çağırıldı  hizmetli Dian’i ölümüne dövülmüş halde bulmuştu.  Asistanı “hayat belirtisi olup olmadığını kontrol etmek için yaklaştığında yüzünün bir pala darbesiyle çapraz şekilde bölünmüş olduğunu gördüğünü” rapor etti. Kabinin içerisindeki mobilyalar dağılmıştı, yerde kırım cam parçaları vardı. Fossey’in hemen yanında yerde 9mm’lik tabancası ve cephanesi duruyordu. Fossey ölmeden hemen önce silahına ulaşmaya çalışmış ve katille mücadele etmişti.  Kabine hırsızlık amacıyla girilmediği ortadaydı. Dian’in kıymetli eşyaları, yüzlerce seyahat çeki, tabancası, ABD bonolarına dokunulmamıştı.

Günlüğüne yazdığı son yazı ;

Tüm hayatın değerini anladığında, geçmişe odaklanmak yerine geleceğin korunması  için daha fazla çabalayacaksın

Fossey Karisoke’de gömüldü. Dağ gorilleri için hayatını ortaya koyduğu yerde. Ömrünü adadığı gorillerin yanında.  Ölen goril arkadaşları için inşa ettiği mezarlığa. Naaşını, en sevdiği goril Digit’in hemen yanına, kaçak avcılar tarafından katledilmiş diğer gorillerin mezarlarının arasına defnettiler. New York, Washington ve Kaliforniya’da anma törenleri yapıldı. Fossey’in son isteği ve vasiyeti üzerine daha sonra anısına çekilen Sisteki Goriller (Gorillas in the Mist) filminin gelirleri dahil mal varlığı kurduğu Fon’a aktarılacaktı.Onun vasiyeti Digit Fonu’nun kaçak avcılara karşı mücadeleyi sonuna kadar devam ettirmesiydi. Fossey vasiyetinde, ailesinden ve annesi Hazel Fossey Prize’dan hiç söz etmemişti. Annesi buna karşı çıktı ve mirasından pay almak için mücadele etti. Yüksek Mahkeme Yargıcı Swartwood Dian’in vasiyetini hiçe sayarak  son kitabının telif hakkının ve o dönem anısına çekilmekte olan filminin yaklaşık 4.9 milyon dolarlık gelirlerinin annesine verilmesini hükmetti. Yaptığı açıklamada belge’de Fossey’in buna bir istek olarak değindiğine ve bahsedildiği gibi iradesiyle tüm mal varlığını fona bıraktığına dair bir ibare bulunmadığını belirtti.

Fossey’in ölümünden sonra aylar önce kovduğu iz sürücüsü Rwelekana da dahil olmak üzere tüm personeli tutuklandı. Rwelekana dışında hepsi serbest bırakıldı. Rwelekana cezaevinde ölü bulundu ve kendisini astığı söylendi. Ruanda mahkemeleri son asistanı Richard Mcguire’ı Dian Fossey’i öldürmekten kıyabında mahkum ettiler. bu mahkumiyet Mcguire’ı ABD’de takip etti ancak Ruanda ile ABD arasında suçluların suç işlenen ülkeye teslim edilmesine dair bir anlaşma yoktu.  McGuire ABD’de herhangi bir ceza almadı ancak sık sık sorgulandı, suçlu olarak görenler oldu.  ABD’ne döndükten sonra McGuire Los Angeles’da bir basın toplantısında kısa bir açıklama yaptı. Fossey’in onun arkadaşı ve akıl hocası olduğunu ölümünün büyük bir trajedi olduğunu ve kendisine yöneltilen suçlamaların çok çirkin olduğunu söyledi. 2005 yılında Nebraska Eyaleti Sağlık ve Hizmetleri Bölümü’nde bir iş için kabul edilene kadar da gözler hep üzerindeydi. Ancak bu işi de Fossey davasında ki rolü ve iddialar nedeniyle iptal edildi.

Ölümünden sonra hakkında ardı ardına yazılan çeşitli kitaplar özellikle Farley Mowat’ın Fossey biyografisi, Sisteki Kadın (New York, NY: Warner Books, 1987) Fossey’in turizm ve yasadışı hayvan ticareti ile finansal kaynak sağlayan odaklarca öldürülmüş olabileceği gibi alternatif teoriler ileri sürmüşlerdir.

Ölümünden sonra Fossey Digit Fonu’nun ismi Dian Fossey Uluslararası Goril Fonuolarak değiştirildi. Fossey’in başlattığı Karisoke Araştırma Merkezi Digit Fonu tarafından işletilmeye başlandı. Gorilleri izleme ve koruma çalışmaları devam etti.  Fossey in ölümünden Ruanda Soykırımı‘na kadar Karisoke Araştırma Merkezi geçmişte bir kısmı ona muhalif olan eski öğrencileri tarafından yönetildi.  Soykırım sırasında ve bunu izleyen süreçteki güvensiz ve tehlikeli ortamda kamp tamamen yağmalanmış ve yok edilmiştir. Fossey’in kaldığı ve öldürüldüğü kabinden geriye bugün sadece kalıntılar kalmıştır. İç savaş sırasında Virunga Ulusal Parki mültecilerle doldu ve yasadışı kayıtlar geniş alanlarda yakılarak yok edildi.

2014 yılında 82. yaş gününde Google arama motoru Dian Fossey’i doodle yaptı ve bu büyük mücadele ve bilim insanının Dünya çapında milyonlarca da bilinmesini sağladı.

Dian Fossey Doodle Sayfası

Lousville’de ki Kentucky Opera Visions Programı Fossey hakkında Nyiramachabelli başlıklı (yerli halkın ona verdiği isim “dağda yalnız yaşayan kadın” anlamında) bir opera yazmıştır.

2011 yapımı BBC belgeseli All Watched Over by Machines Loving Grace’ de Adam Curtis Fossey’i doğabilim ideolojisinin sembolü ve Afrika’da Doğa ile sömürgecilik sonrası siyasi açıklar arasında bir denge olarak sunmuştur.

Ruanda yazımız için tıklayınız.

Kigali yazımız için tıklayınız.

Ruanda Soykırım yazımız için tıklayınız.

Kivu Gölü yazımız için tıklayınız

Dian Fossey yazımız için tıklayınız.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu