İNANÇLARLİTERATÜRYAŞAM

HİNDUİZMDE KAST SİSTEMİ

Sınıf farklılıkları gözetme, ayrımcılık sebebiyle anayasada yasak olmasına rağmen, Hindistan’da yaşayan Hindular arasında belli sosyal tabakalara ayrılma (Kast Sistemi), toplumda hala görülmektedir. Kast sisteminin temel ilkesi; doğumdan itibaren tüm insanlar arasında görevlerin, hakların, sorumlulukların ve gücün kesin çizgilerle ayrılmış olmasıdır, yani sosyal sınıflar arasında bir uçurum yaratmaktadır.

Ayrı bir sınıf olan Varna’lar için, yaşamlarının her alanında uyguladıkları çok farklı dini kurallar ve ibadet kuralları vardır. Tüm kastların, kendi özel yaşamlarında, yapmakla yükümlü oldukları sorumlulukları, yerine getirmeleri mutlak (zorunlu) yükümlülükleri (Dharma) vardır.

Bu sorumlulukların ihmal edilip, uygulanmaması ahlaka uygunsuz ve kötü olarak (Adharma) görülür. Kişilerden beklenen; ait olduğu kastın gerektirdiği görevleri yerine getirmesi, hayatından memnun olması ve kast içindeki herkesle iyi geçinmesidir.

Kast düzeni, Hindistan’da uzun süredir hüküm sürmektedir. Hayatlarının her alanında bu düzenin etkisi hâkimdir.

Eş ve İş Seçimi: Kast sisteminde grup içinde evlenmeler (endogami=akraba evliliği gibi) söz konusudur. Kimin hangi mesleği yapacağını kast sistemi belirler. Aynı kast içindekiler ancak birbirleriyle evlenebilirler.

Birlikte Yeme-İçme: Hindistan’da önceden insanların hep birlikte yemek yemeleri yasaktı; çünkü üst kastlar bunu hoş karşılamıyorlardı. Kendilerini onlarla kirletme korkuları vardı. Bugün bu ayrım büyük oranda kaldırılmıştır. Ancak kırsal kesimlerde hala eski kuralları görmek mümkündür.

Kast sisteminde sınıflandırma zenginlik ya da fakirlik durumuna göre yapılmaz. Ritüel saflık ve meslek durumları ölçütlerdir. Sınıflandırma Hinduizm inançlarından kaynaklanmaktadır.

Kast sisteminde üst tabaka, alt tabaka şu şekilde oluşur:

Belli başlı dört ana tabaka (Varna) vardır.
Bu tabakalar da kendi aralarında alt tabakalara (Jatiler) ayrılır.

Varna Sanskritçe bir kelimedir. “Sınıf, statü, renk” anlamlarına gelmektedir.

Dört çeşit Varna vardır:

Brahman’lar: Kutsal yazıları olan Veda’ları incelerler. Dini eğitim verirler ve dini ayinler düzenlerler.

Kshatriya’lar (Kşatriya): Savaşçı sınıftır. Güçsüzleri korur, krallar gibi adil davranır, Brahman’ları korurlar ve onların dini eğitimlerini destekler, dini çalışmalarına halkı teşvik ederler.

Vaishya’lar (Vaikya): Çobanlar ve tüccarlardan oluşan kasttır (sınıftır.) Ticaret ve tarımla ilgilenerek ülkenin zenginliğini arttırırlar.

Shudra’lar (Sudra): Hizmetçi kasttır. Aryan olmayan halktan oluşur ve diğer üç sınıfa (Brahman, Kshatriya ve Vaishya’lara) hizmet ederler.

Bu dört ana kast dışındakiler ise Dalit (“Dokunulmazlar”) olarak adlandırılır ve tuvalet temizliği, sokak temizliği gibi işlerden de sorumludurlar. Dalit’lerin durumunu daha da düzeltmek için, yönetim, kamusal alanda birçok sektörde iş alanı yaratmış ve onların haklarını koruma altına almıştır.

Kastlar, “jati” denilen, binlerce aile grupları veya sosyal topluluklardan oluşur. Bir birey olarak bir kasta bağlı şekilde doğarlar ama bazen de mesleki faaliyetlerine, yeteneklerine göre sınıflandırılırlar.

Bunların dışında bir de kast sistemine dâhil edilmeyenler (dokunulmazlar) vardır. Bunlar Paryalar olarak bilinir (insanlığın en aşağı tabakasında yer alırlar ve hiçbir hakları yoktur.) Varna terimiyle ten rengi kastedilmektedir. Bu sistemde bir kişi ne kadar açık renkliyse o kadar üst tabakada yer alır. Ten rengi aynı zamanda göçmenlerin hangi ırktan olduklarını da göstermek-tedir.

Varna sistemi, kast sisteminin entelektüel ve ideolojik düzeyi olarak tanımlanabilir; çünkü bu sistem toplumsal hiyerarşiyi sağlamaktadır.

Kast düzeninin nasıl oluştuğu bilinmemektedir. Bununla ilgili ne bir kurum ne de bir belge vardır. Tarihsel olarak değerlendirildiğinde şöyle bir durum ortaya çıkmaktadır: Farklı kabileler birleştirilerek genel bir sistem oluşturulmuştur.

Kast sisteminin kuralları ilk olarak Manu Smriti’de (MÖ 200 ve MS 200 yılları arasında) yazılmıştır. Diğer tüm Hindu yazılarında kast sistemi, amaç edinmeye değer gerçekler olarak verilmiştir. Hinduizm’e göre; kozmik ve sosyal görevlerle (Dharma öğretisi) kast sistemine aitlik arasında bir bağlantı vardır. Bir Kshatriya’nın görevi topluma önderlik etmek, onu korumaktır. Brahmanların görevi ise; kutsal yazıları öğrenmek ve öğretmektir.

Kshatriya

Kshatriya, Sanskritçede asker ve asil anlamına gelmektedir . Hint kast sisteminde ikinci sınıfta yer alanlar (Varnalar) için kullanılan bir kavramdır. Askerler, soylular ve krallardan (Raja) oluşur.

En önemli görevleri ülkeyi savunmaktır. Bu nedenle girişimci ruhları ve azimleri onların temel özellikleri olarak kabul edilir. Kshatriyalar; sistemi, yasaları korumak, refah ve mutluluğu sağlamak için vardır. Ayrıca savunmasız ya da sıkıntı içinde olanlara yardım etmek, başlıca görevleri arasında yer almaktadır.

Kshatriyalar, Upanişad metinlerinde sık sık diyaloglar halinde geçmektedirler. Ne zaman yenilikler söz konusu olursa, sık sık onların ismi geçer, adeta „dillerine dökülür“ yenilikler. Bu durum bir tesadüf değildir. Zaten Buda temel dini yenilikleri teşvik etmiştir. Brahmanlarınbakanlık gibi siyasi makamlarda görev yapmaları çok sık görülmüştür.

Purushasukta, Rigveda’nın (Hinduizm’in kutsal metinleri) 10. kitabında, farklı kast sistemlerinde Purusha’nın (ruh veya öz) nasıl kurban edildiğini anlatmaktadır. Brahmanlar ağızlarından, Kshatriyalar kollarından, Vaişyalar baldırlarından ve Şudralar ayaklarından kurban edilirdi.

Kshatriyalar eskiden çok önemliydiler; ancak günümüzde artık eskisi kadar önemli değiller. Kshatriyaların asıl meslekleri politikadır. Bugün siyasette çıkarcılar çoğunluktadır. Bu çıkarcılar, İslam İmparatorlukları’ndan beri Hindistan’ın kuzeyinde siyasi egemenliklerini sürdürmeyi başarmışlardır. Askeri alanda bile Sihizmi yayabilmişlerdir. Sihler, önemli siyasi mevkiler elde etmişlerdir. (Sihizm, günümüzde Hindistan’ın dini ve siyasi hayatında hala önemli bir yere sahiptir.)

Kshatriya kast sisteminde yer alan grupların çoğu ağırlıklı olarak Hindistan’ın kuzeyindedirler. Bir arazi sahibi olmak onlarda güç faktörü olarak sayılmaktadır. Örneğin; Hindistan’ın kuzeyinde yaşayan Rajputlar, Kshatriya kast sistemini oluşturmuşlardır.Kaynak

Jatiler

Varnalar, yüzlerce Jati’lere ayrılır. Jati kavramı “jan” sözcüğünden türetilmiştir. “Doğuş” anlamına gelmektedir. Bu, Jati kavramının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Bu da geniş aile ya da kabile olarak anlaşılabilir. Jati’ler, kast sisteminin sosyal ve aile boyutudur.

Birey, kast içindeki statüsüne doğuştan sahip olur. Bu statüyü değiştirmesi mümkün değildir. Jati’ler, hem profesyonel hem de etnik, sosyoekonomik ve kültürel farklılaşma için çalışmaktadır. Özel, ortak, ahlaki normlar aracılığıyla bir etnik grubunu birleştirirler. Eskiden bu kavramla sıkı bir evlilik düzeni ilişkiliydi, bu nedenle de diğer Jati’lere karşı göreceli olarak güçlü dışlama ve sınırlandırmalar söz konusu edilmekteydi.

Bir Hindu’nun hangi sınıfa ait olduğu öğrenilmek istendiğinde, Hintçede Jati, İngilizcede toplum kavramına göre sorulur. Kötü çağrışımlar yaptığından dolayı kast olarak asla sorulmaz.

Kast sisteminin günümüzde hala birlikte yaşam biçimi olarak yayılmasını isteyen Ortodoks Hinduların yanı sıra, eski sistemle ayrıcalıkları ve sömürgeciliği yasallaştırmak isteyenler de sıkı kast sisteminin üstesinden gelmek için çağrıda bulunmuşlardır. Bugün birçok Hindu, sıkı kast sistemine karşıdır.

Kutsal metinleri (Veda’lar) korumak

Bazı Brahmanlar, kendilerini „saf soy“, diğerlerini de „karışık“ olarak kabul ederler. Her iki Varna, Hindistan nüfusunun yaklaşık %10’unu oluşturmaktadır. Kutsal Hint yazılarına (Veda’lar) göre; Brahmanlar üst kastta yer alırlar. Kutsal yazıları bilmek ve paylaşma ayrıcalığına sahip olmak Varnaların geri kalan kısmı için çok önemli bir ölçüttü. Kutsal metinleri korumayı sadece görevleri olarak görmüyorlardı. Aynı zamanda bu bilgileri aktarmak onların ayrıcalıklı olduklarını gösteriyordu. Bunda reenkarnasyon öğretisinin etkisi çok büyüktü. Reenkarnasyon öğretisine göre; ruhlar daha önceki yaşamlarından dolayı ya ödüllendirilecekler ya da cezalandırılacaklardı.

Mesleki sınıflandırmalar

Jati’lerde ilk mesleki sınıflandırmalar hemen hemen bugünkü gibiydi: Günümüzde herkes her mesleği yapabilir. Ancak Brahmanların bir kısmı rahip olabilir. Bununla birlikte en iyi restoranlarda aranılan aşçı Brahmanlar da vardır; çünkü bugün hala alt kast aşçıların hazırladığı yemekleri bazı üst kastlar yemezler. Buna karşılık, geleneksel işlerin, hatta rahipliğin diğer kast üyeleri tarafından yapılması bugün giderek artan bir durumdur. Kshatriya’ların sadece birkaçı askerdir. Hindistan’ın büyük milli lideri, Hindistan’ı bağımsızlığına kavuşturan Mahatma Gandhi ve büyük dini lider Swami Vivekananda Vaişya’lardı. (Vaişya’lar; tüccarlar, toprak sahipleri ve çiftçilerin oluşturduğu bir tabakadır.)

Evlilik       

Jati’ler, sadece meslekte değil, sosyal ve etnik alanlarda da tek başlarına hareket etmezler. Bu durum, Hindistan’da bölgeden bölgeye farklılık göstermektedir. Hint web sitelerinde eş aramaları oldukça yaygındır. Bu arama, kast kriterlerine göre yapılmaktadır. Modern Hindistan’da aşk evliliğine doğru bir eğilim vardır ve kast engellerinin üstesinden gelen evlilikler gerçekleştirilmiştir. Ancak geleneksel kurallar hala önemini kaybetmemiştir.

Saflık ve kirlilik

Farklı Jatiler arasında saflık ve kirlilik kavramları önemlidir. Sınıflandırmada bunlar göz önünde tutulur. Özellikle Brahmanlar ve rahipler “saf” olarak bilinir. Bulaşıkçılık, berberlik ve çöp toplama gibi kirli işleri yapanlar da “kirli” olarak değerlendirilirler. Saf tabaka kendilerini mümkün olduğunca kirli tabakadan uzak tutmaya çalışır. Bu bağlamda fiziksel temizlik ve kirlilik de önemli bir ölçüttür. Bu nedenle dokunulmazların tapınaklara girmeleri bugün hala yasaktır. Ancak bu ayrımı, sadece kırsal bölgelerde görmek mümkündür. Çünkü kentlerde, kast üyeleri kendi adlarıyla birlikte kastının adını da söylerler. Bu ayrım, dünyanın her yerinde olduğu gibi ekonomik statüye göre yapılmaktadır.

Dokunulmazlar (Parya’lar)

Parya’lar, kast sistemine dâhil edilmezler. “Dokunulmazlar” olarak adlandırılırlar. (İnsanlığın en aşağı tabakasında yer alırlar) Hindistan’da 3000’nin üzerinde Parya yaşamaktadır.

Dokunulmazlara, Harijan’lar da denmektedir. Harijan kavramı, Hindistan’ın büyük milli lideri Mahatma Gandhi’nin soyundan gelenler için kullanılır. “Tanrı’nın çocukları” ya da “Vişnu-doğumlu” anlamına gelmektedir. (Vişnu: Hinduizm’de Tanrı’nın bir şeklidir.) Hindistan’ın ilk Adalet Bakanı B.R. Ambedkar tarafından kast sistemine karşı Neobudizm hareketi başlatılmıştır. “Dalitlerin” (dokunulmazların) hareketidir (Dalit, zulüm ve baskıya karşı gösterilen köklü bir tepkidir). Neobudizm’in üyelerinin çoğu dokunulmazların eski üyelerindendir.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu